Sporun insan yaşamındaki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Bilgisayarın ve televizyonun yaşantımıza girmesi ile çocuklar spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzını benimseme eğilimine girmiş durumdalar. Spor büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanında psikolojik ve sosyal yönden gelişimine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar; özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisinin gelişimine katkıda bulunurken, takım sporları; paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir.
Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelir. Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir. 5 ile 8 yaş arasında çocuklar düzenli egzersizden çok, koşma, atlama, zıplama, yüzme gibi bütün vücut hareketlerini içine alan, büyük kas gruplarını çalıştıran aktiviteler tercih edilmelidir. Yaratıcılığı ve araştırmayı geliştirici oyunlar, basit figürler içeren spor aktiviteleri desteklenmelidir. Bu yaş grubunda çocuk daha çok bireyseldir, bundan dolayı bireysel aktivitelere yönlendirilmelidir Orta çocukluk döneminde yani 8-12 yaş civarında ise yukarıdaki aktivitelere ek olarak bisiklete, takım sporlara, temel spor hareketlerinin öğrenilmesine yönelik aktivitelere, kompleks figürler içeren dans ve folklor aktivitelerine başlanabilir. Bu yaş döneminde grup aktivitelerine ağırlık verilebilir. Takımca mücadele, liderlik, kişisel disiplinin gelişimi açısından önemlidir. Her çocuğa liderlik şansı verilmelidir. Orta çocukluk dönemi 12 yaş sonrası yarışma tarzı bireysel ve takım sporlarına, grup aktivitelerine ağırlık verilmelidir. Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlara başlanabilir.
Çocuklar yaşama hazırlanırken gördükleri ve örnek aldıkları ilk modeller anne ve babalarıdır. Eğer ebeveynler sağlıklı, spor ile iç içe bir yaşam tarzını ailece benimseyebilir ve bunu ailece yapılan bir sosyal aktivite haline getirebilirse çocuklar da bu alışkanlığı erişkin yaşantısına ve kendi çocuklarına aktarabilir.Burada ailelere düşen görevler;
1- Spor yaparak çocuğunuza örnek olun.
2- Okulda veya dışarıda ailece aktivite programlarına katılın.
3- Çocuğunuzu cesaretlendirin, yönlendirin ama baskıcı olmayın.
4- Yapıcı eleştirilerle çocuğunuzu destekleyin.
5- Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri ve kapasitesinin ötesinde hedefler belirlemeniz spordan uzaklaşmasına sebep olabilir.